İnternetin hız talebi her geçen gün artarken, web sitelerinin verimliliği de giderek daha fazla önem taşımaktadır. Peki, bir web sitesinin kullanıcılar için ne kadar hızlı ve etkileşimli olduğunu değerlendirebilmenin bir yolu var mı? İşte bu sorunun cevabı, “Time to Interactive” (TTI) terimiyle verilmektedir. Sunucu.Al olarak yazdığımız bu yazıda, web geliştiricilerinin ve site sahiplerinin sıkça kullandığı bir performans göstergesi olan interactive time ne demek sorusuna cevap aramayı, neden bu kadar kritik bir öneme sahip olduğunu ve sayfa performansını doğrudan etkileyen bu metriği nasıl analiz edebileceğimizi ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.
Time to Interactive (TTI) Nedir?
TTI nedir şeklindeki bir soruya, internet sayfasının tamamen yüklenip, kullanıcıların etkileşimde bulunabileceği hale gelmesi için geçen süreyi belirtir şeklinde cevap vermek mümkündür. Bu metrik, ziyaretçilerin sayfayla etkileşimde bulunmaya başlamadan önce ne kadar süre beklemeleri gerektiğini ölçer ve web sitesinin performansının önemli bir göstergesidir. Kısa bir TTI, kullanıcıların sayfalarla daha hızlı bir şekilde etkileşime geçebileceği anlamına gelir ve bu da sitenin genel kullanıcı deneyimi ve kullanım kolaylığını büyük ölçüde geliştirir.
Etkileşim Süresi (TTI) Nedir?
Bir web sitesinin başarısını belirleyen en önemli faktör, içerik sunma hızıdır. Ancak yalnızca sayfanın yüklenme süresine odaklanmak bu değerlendirme için yeterli olmayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken şey, yüklenme hızının yanı sıra kullanıcı deneyimlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğidir. Bu açıdan bakıldığında etkileşim süresi terimi, bir web sayfasının tam olarak ne zaman kullanıcı etkileşimine uygun hale geldiğini ölçen bir performans ölçütü olarak tanımlanabilmektedir. Bu metrik, sayfa yüklenirken geçen süreyi belirleyerek, sayfanın ne kadar hızlı etkileşime girebilir hale geldiğini göstermektedir.
Etkileşim Süresi Neyi Ölçer?
TTI, bir web sayfasının, kullanıcıların sayfa ile etkileşime geçmeye başladığı zamanı belirleyen bir performans göstergesidir. Bu metrik, genellikle sayfa yüklenmeye başladıktan sonra, kullanıcıların tıklama, kaydırma veya diğer etkileşimlerde bulunmak için geçen süreyi ölçer. TTI, kullanıcı deneyimi açısından kritik bir öneme sahiptir çünkü bir kullanıcının sayfa ile ne kadar hızlı etkileşim kurabildiği, onun sayfada ne kadar vakit harcayacağını ve genel site performansını doğrudan etkiler.
Etkileşim Süresi Nasıl Ölçülür?
Web sitenizin TTI (Time to Interactive) değerini hesaplamak oldukça basit ve hızlı bir işlemdir. Bu işlem için çeşitli araçlardan yararlanılmaktadır. En yaygın kullanılan araçlar arasında Google DevTools ve PageSpeed yer almaktadır. Bu araçlara, analiz edilecek sayfanın URL’si girilerek, sonuçta elde edilen rapordan TTI skoruna ulaşılabilir. TTI puanları değerlendirilirken bazı belirli eşik değerlerinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Skorun hızlı kabul edilebilmesi için, etkileşime girme süresi 0-3,8 saniye arasında olmalıdır. Eğer puan orta seviyede yani iyileştirilmesi gereken bir sonuç veriyorsa, bu durumda sayfanın etkileşim süresi 3,9 ile 7,3 saniye arasındadır. Eğer skor zayıf yani yavaş olarak değerlendirilirse, bu da etkileşime geçme süresinin 7,3 saniyeden daha uzun olduğu anlamına gelir.
Etkileşim Süresini Ne Etkiler?
Etkileşim süresi, yani “Time to Interactive” (TTI), pek çok farklı unsurdan etkilenebilir. Bu nedenle düşük bir TTI değerinin birçok farklı sebepten kaynaklanması mümkündür. Bu durumu genel hatlarıyla değerlendirdiğimizde, üçüncü taraf kodları, JavaScript (JS) kullanım eksiklikleri ve JS yürütme sürelerinin ön planda olduğu görülmektedir. Bu noktada, dosya boyutunun küçültülmesi ve kodun optimize edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Örneğin, JavaScript görevlerinin uzun sürmesi, özellikle 50 ms’den fazla süren işlemler, TTI gecikmelerine yol açabilir. Bunun temel nedeni, modern tarayıcıların sayfa oluşturulurken birçok işlem yapması ve bu işlemler için ana iş parçacığını kullanmasıdır. Uzun süreli görevler, ana iş parçacığında önemli bir zaman dilimi alır, bu da tarayıcıların bu görevleri kesintiye uğratmasını kaçınılmaz hale getirir. Eğer kullanıcılar, bu görevler esnasında bir butona tıklarsa, görev tamamlanana kadar herhangi bir yanıt alınması mümkün olmaz.
İlk Giriş Gecikmesi (FID) ile Etkileşim Süresi (TTI) Arasındaki Fark Nedir?
İlk giriş gecikmesi (FID) ile etkileşim süresi (TTI) arasında belirgin farklar olduğu bilinmektedir. Bu farkların neden kaynaklandığına dair birçok soru bulunmaktadır. Örneğin, TTI ve FID, web sayfalarının etkileşim hızını ölçen iki temel göstergedir ve bu iki metrik genellikle performans değerlendirmelerinin odak noktası olmaktadır. Dolayısıyla birine yoğunlaşıldığında, diğerinin de iyileşmesi sağlanabilmektedir. TTI, bir sayfanın kullanıcı etkileşimine yanıt vermeye hazır hale gelmesi için geçen süreyi ölçerken, FID gerçek kullanıcıların sayfayla etkileşime girmeye çalıştığı anda sayfanın duyarlılığını değerlendirir.
Her iki metrik de ana iş akışını etkileyerek uzun görevlerin sayısını azaltır ve bu da kullanıcı girişlerinin işlenme hızını artırır. Uzun görevlerle karşılaşıldığında, sayfanın etkileşim oranı düşer ve bu durum kullanıcı deneyimi açısından olumsuz bir etki yaratır. TTI, laboratuvar koşullarında elde edilen verilerle hesaplanırken, FID gerçek kullanıcı verilerini temel alarak ölçüm yapar. Bu sebeple, TTI yalnızca teorik bir ölçüt sunar ve gerçek kullanıcıların karşılaşacağı sorunları yansıtmaz.
Etkileşim Süresininin SEO’ya Etkisi
Bir web sitesinin etkileşim süresi değerini iyileştirmek, arama motoru optimizasyonu (SEO) açısından da büyük önem taşır. Arama motorları, sıralama algoritmalarında kullanıcı deneyimi unsurlarını giderek daha fazla göz önünde bulunduruyor ve TTI, bu deneyimin kritik bir bileşenidir. Bu nedenle, düşük TTI değerine sahip siteler, arama sonuçlarında daha üst sıralarda yer alma şansına sahip olabilir.
İyi bir TTI değeri, yalnızca sayfanın performansını yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda siteye duyulan güveni de artırır. Zayıf yükleme hızına sahip veya tepki vermeyen sayfalarla karşılaşan kullanıcılar genellikle hızla siteden ayrılırlar. Bu durum, yüksek terk edilme oranlarına ve dolayısıyla dönüşüm oranlarının düşmesine neden olabilir. Oysa, TTI optimizasyonu doğru yapıldığında, kullanıcıların site üzerinde daha uzun süre vakit geçirmesini sağlar ve dönüşümlerin artmasına yardımcı olur.